28 Nisan 2013 Pazar

Etkileşimsiz (10)


VAR

Şimdi senden daha gerçek bir şey yok bu odada. Söylenmiş ve söylenecek tüm sözler görünmez bir duvara çarpıp dökülüyorlar. Cümleler kelimelere, kelimeler harflere, harfler çığlıklara… Şimdi, tam şu anda, seninle benim aramdaki tek gerçek, ağzımın içini bir yara gibi kaplayan bu çığlık. Bağır desem bağırır mısın benimle? Dudaklarım elbirliği etmiş kapanmış birbirinin üstüne. Vermem acıyı dışarıya. Sen de vermezsin. Burada bir alışveriş yok zaten. Etkileşimsiz bir yalan var. Kayıp var. Kedi var. Ağaç, ölü, toprak, gemi, omzuma attığım şal, parmakların, sen, soru, ben var. 






 
 

 

11 Nisan 2013 Perşembe

Etkileşimsiz (9)

UZAK

O kadar yaşlısın ki bütün bedenin dile gelmiş, hikâyesini anlatıyor sanki. Göğsünün hırıltısı çok tanıdık. Hala yaşıyor olduğunun garantisi. Kuru bir ağaç gibi dikiliyorsun kapıda. Kemiklerinin üzerini kaplayan deri, şefkatsiz de yaşanabileceğinin kanıtı. Bakamıyorum. Yalnızlığın, yaşlılığın o buruk kokusu ile besleniyor. Birbirimize söyleyecek bir şeyimiz var mı bilmiyorum. Başka bir türmüşsün gibi bakıyorum sana. Ölüm evlerden ırak olsun. Ölüm benden uzak olsun. Usulca oturuyorsun. Sedir hiç gıcırdamıyor.

 

10 Nisan 2013 Çarşamba

Etkileşimsiz (8)

YIKIM

Yıkım devam ediyor. Bütün kent sessizce toprağa gömülürken, en büyük binalar en önce gidiyor. Koşuşturan insanlar görüyorum, ellerinde evrak çantaları. Önemli işleri olduğu belli. Dönüp bakmıyorlar. Kimse, bir şeylerin gömüldüğünü görmek istemiyor. Omzunda bir çanta var. İçinde yazıların. Sen bakıyorsun. Bakmasan da biliyorsun. Tırnaklarının içi çamurla dolu. Gecenin bir vakti ellerini dünyanın göğsüne saplamışsın yine, anlıyorum. Bir ayağımı altıma alıyorum, bir elim kitabı tutuyor, sedir gıcırdıyor, evin yaşlı tahtaları dile geliyor. Eski bir ninniyi dinliyorum. Bahçe kapısı tüm ağırlığı ile yavaşça açılıyor.

2 Nisan 2013 Salı

Etkileşimsiz (7)

SEVGİLİYE

Hiç buluşmadık o kafede. Heyecanla beklemedim seni. Yüzünde çekingen bir gülümseme ile gelmedin yanıma. Kahve. Sade olsun. Fincanı tutuşun bile şefkatli. Her şey anlamlı, güzel. Bütün soruların büyük, cümlelerin akıllı, kelimelerin hevesli. İşte diyorum ya olmadı bunlar hiç. Söylemediğin her şey büyülüyor şimdi beni.