17 Mayıs 2015 Pazar

cüret

gözleri gözlerimde, elim çatalımda, sözler masada, kadın yanımda, kadın karşımda, kadın sağımda, adam nabzımda. sözcükler geliyor, sözcükler bakıyor, sözcükler dokunuyor, gülümsüyor, öpüşüyor, sevişiyor masada. utanın. herkesin içinde bu ne cüret. göz göre göre ten tene yasaktır buralarda. bu kimin kadını, bu nerenin adamı. suç bu. apaçık işte her şey. olmamalıydı. bir şey olmamalı ise olan şey şuçtur. durmuyor. akıyor. gidip geliyor. canlanıyor. hızlanıyor. büyüyor. herkes görüyor. kokuyor bu diye haykırıyorlar. nefes alıyor. solukları aramızda ılık rüzgarlar. saçlarım havalanıyor. kadın ittiriyor. düşüyorum. düşüyorum. üşüyorum. elleri. çok yumuşak. çok sert. adım ağzında.  adam biliyor. kadın kızıyor. ben hatırlıyorum. 

1 Mayıs 2015 Cuma

gazap

ah yazmak, saçların uzun, belime dolanıyor, ellerin yapış yapış, neyi tutsam bulaşıyorsun, çıkmıyorsun, gitmiyorsun, koynuma girmiyorsun. bakıp bakıp kaçma kapı aralarından. seni yakalarsam altıma alırım, saçlarını ellerime dolar canını yakarım. odalarında dolaşma evimin. bahçesinde gezme. çiçeklerimi koklama bir daha. pencerenin önüne oturup da dışarıya bakma, kararan güne, bulutlara, yağmura, yıldıza, aya, hiçbir şeye ama hiçbir şeye bakma bir daha. kör olsun gözlerin, dilin suskun. sessizliğim kulaklarında çınlasın bir tek. günler geceler boyu sessizliği dinle, sessizliği kokla, içine çek boşluğu. ciğerlerin yansın yokluktan. kimselere söyleyecek sözün kalmasın. köşe bucak kaç insanlardan. yatağın soğuk, ekmeğin kuru olsun. bir damla merhamet yok içimde sana karşı. 


divanı kaldırdım pencerenin önünden. ağacı kestim. kuşları öldürdüm. kediyi boğdum. perdelerin ağzı kapalı. güneşin hayaleti dolaşıyor aralarda. kim dayanabilir bu ıssız yaşama? kaçıp gitmek için tetiktesin biliyorum. bir anlık boşluğumu bekliyorsun. gidemiyorsun. hiçbir şey seni durduramazdı. diktim gözlerimi gözlerine, yapabiliyorsan sök şimdi. kelimelerin yalanı, laneti üzerimize olsun, onlar da yetmezdi durdurmaya. bu boşlukta geriye bir tek bakmak kaldı. aksime.

4 Ocak 2015 Pazar

YANIK


Göğsümün tam ortasında, nefesimi boğazlayan bir sızı gibi yazdın bana. Yazdın. Hiç bakmadın. Yüzünü görseydim korkardım. Masum olduğuna inanmadım hiç. Kaçmaya çalıştım, inan. Birilerinin gittiği zamanlarda aldım seni içeri, mecburdum. Boşluğumun bekçisi oldun. Yokluğun her yerimi kapladı. Bütün alem bir uykuya daldığında sesini bekledim. Mavi. Serin. Korkunç. Gözlerimi yumdum sımsıkı kokuna. Derimin üstünde ellerin, insafsız. Yalvardım ağladım. Git... Gelmedin. Ağaçların altında gölgeni aradım. Kurumuş yaprakların altında ellerini. Seni gömdüğüm yeri bulamadım. Yatağın başucunda bir bardak. Bardağın içinde takma dişlerim. Uçsuz bucaksız kum tepelerinden dünyaya bakıyorum. Güneş nefesimi boğazlayan bir sızı gibi. İçime çekiyorum.