Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağmıyor. Ağaçlar rüzgârda
savrulurken uğursuz hışırtılarla büyülemiyor beni. Damlalar hışımla vurmuyor
cama. Bahçeye çıkmıyorum. Çamur. Ayaklarım üşüyor. İki büklüm eğiliyorum yere. Bu
karın ağrısı, bu boşluk… Gök üstüme kapanıyor. Siyah. Konuşmuyorum kimseyle.
Anlatmıyorum. Dinliyorlar. Saklıyorum.
Kimse bana ‘saklım’ demedi bugüne kadar. İçim boşalıyor
paçalarımdan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder