O kadar yaşlısın ki bütün bedenin dile gelmiş, hikâyesini
anlatıyor sanki. Göğsünün hırıltısı çok tanıdık. Hala yaşıyor olduğunun
garantisi. Kuru bir ağaç gibi dikiliyorsun kapıda. Kemiklerinin üzerini
kaplayan deri, şefkatsiz de yaşanabileceğinin kanıtı. Bakamıyorum. Yalnızlığın,
yaşlılığın o buruk kokusu ile besleniyor. Birbirimize söyleyecek bir şeyimiz
var mı bilmiyorum. Başka bir türmüşsün gibi bakıyorum sana. Ölüm evlerden ırak
olsun. Ölüm benden uzak olsun. Usulca oturuyorsun. Sedir hiç gıcırdamıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder