24 Eylül 2013 Salı

Etkileşimsiz (19)

UYANMAK

Uyumak gerekirdi ki uyanabilesin. Sırtını yataktan kaldırırken önce boyun omurları. Saçlarının yastıktan ayrıldığı an. Ayakların. Duvar. Gözlerin. Evet, önce onlar. Kapat, aç. Kapat. Yollar, yollar, rüzgar, bulut, çay. Ellerim anahtarda, parada, düğmeler, asansörler, koltuklar, kaşıklar ve hatta çatallar. Dişler, dudaklar, tırnaklar, rimeller, rujlar, cüzdanlar. Yanımda oturan yabancı adamın baldırı baldırımda. Ani bir fren. Elim bir kadının saçlarında. Pardon. Sinirli gözler. Parlak saçlar, renkli, yol yol. Sana bir yol var üç vakte kadar. Büzülmek istiyorum. Küçülmek. Görünmez olana dek ufalmak. Bir incir tanesi olmak. Rüzgar. Olsun, bulut yine olsun. Yollar olsun. Boyun omurları olmasın, saç yastıktan ayrılmasın, kan vücuttan çekilmesin. Kaç kez daha uyanacağım?

Hiç yorum yok: